Crohn Hastalığı

Geçen 64 yıllık sürede, hastalığın, dudaklardan anüse kadar, gastrointestinal kanalın herhangi bir bölgesinde yerleşebileceği anlaşılmış ve hastalığa, rejyonal enterit, ileokolit, transmural enterit, granülomatöz enterit veya kolit, sikatrizan enterit gibi çeşitli isimler verilmişdir. Ancak bu isimlerin hiçbiri hastalığın bütün özelliklerini kapsayıcı değildir. Bize göre en doğru isim “Crohn hastalığı” dır.

Erkeklerde ve kadınlarda aynı sıklıkta görülürse de, kadınlarda biraz daha yüksek orandadır. Crohn hastalığı çoğunlukla, genç erişkinlerin hastalığıdır. En sık görülme yaşı, 25-40 arasındadır. Hastaların %80’i 35 yaşın altındadır.

Nedenleri

  • Enfeksiyon yapıcı ajanlar
  • İmmun Mekanizmalar
  • Otoimmunite
  • Fokal İskemi
  • Genetik Etki
  • Gıdalar

Günümüzde Crohn hastalığı etyolojisinde favori hipotez, hastalığın genetik ve çevre faktörlerinin karşılıklı etkileşimi sonucu meydana geldiğidir.

Crohn hastalığının en sıklıkla yerleştiği organ distal ileumdur.

Kolon, Crohn  hastalığında iki şekilde tutulabilir: 1) Granülomatöz hastalığın primer yerleşim yeri, sadece kolondur. Bununda iki yerleşim tipi vardır: A) Granülomatöz hastalık kolonu bütünüyle tutmuştur. B) Daha sık olarak rektum ve sigmoid kolonda hastalık yoktur. Enflamatuar hastalık, daha proksimal bölümleri tutmuştur. 2) Kolondakine ilaveten, ince bağırsakda da granülomatöz enflamasyon mevcuttur. Granülomatöz ileo-kolit, hastalığın en sık tipidir. Kolondaki hastalıklı bölge, terminal ileumdaki hastalıklı segmente kesintisiz geçebilir veya iki enflamatuar segment arasında atlama bölgeleri (skip area’lar) vardır.

Crohn hastalığı tüm bağırsak tabakalarını tutan enflamatuar barsak hastalığıdır. İlerlemiş Crohn hastalığında bağırsak cidarı katı olup, ödem ve fibrozis ile kalınlaşmış, lumen daralmış proksimal ans genişlemiştir.

Nonspesifikde olsa en erken patolojik bulgu aftöz ülserlerdir. 

Çoğunlukla, hastalığın başlangıcı sinsidir. Hastaların yüzde 90’nından fazlasında karın ağrısı ve diyare vardır.

Akut ataklarda diyare, kramp tarzında batın ağrıları ile birlikte çok sayıda, az miktarda, müküs ve pü içermeyen sulu dışkılama şeklindedir. Diyare, ekseriya geceleri şiddetlenir.

Crohn hastalığından şüphe edilen hastalarda, anorektal muayene çok önemlidir. Çünkü hastalığın sadece ince bağırsakta yerleştiği hastalarda yüzde 25, sadece kolonda yerleştiği hastalarda yüzde 50-75 oranında perianal lezyonlar tespit edilebilir. Perianal cild, diyare sebebiyle ıslak ve yumuşaktır yani maserasyonludur. Diğer lezyonlar erezyon, ülserasyon ve apselerdir.

Distal ileumdaki fonksiyon bozukluğu sonucu, sıvı ve elektrolitler, vitamin-B/12, vitamin-D, safra tuzları, emilimi bozulur.

Vitamim –B/12 ve folate eksikliğine bağlı, demir eksikliği veya makrositik anemi, karın semptomları yokluğunda da husule gelebilir.

Komplikasyonlar

A)   İntestinal Komplikasyonlar:

Batın içine serbest perforasyon: Crohn hastalarının %1-2’inde görülür.

İnternal Fistüller: Enflamasyonlu ince bağırsak veya kolon ile komşu bağırsak segmentleri arasında entero-enterik, entero-kolonik, daha nadir olarak gastro-kolonik veya duodeno-kolonik fistüller gelişebilir.

Entero-kütan fistüller: Bazan spontan olarak, bazanda geçirilmiş ameliyat sonrası (çoğunlukla apandektomi) meydana gelirler.

Masif alt gastrointestinal kanama: Crohn koliti olan hastaların %1,4’inde görülür.

Hastalar medikal tedaviye cevap verseler de sadece nüks sebebiyle değil karsinomu gelişme riski sebebiyle 1 yıllık periyotlarla takip edilmelidirler.

B)   Ekstraintestinal Komplikasyonlar:

  • Hidroüreter, Hidronefroz
  • Böbrek Taşları
  • Safra taşları
  • Renal amiloidoz
  • Anormal karaciğer fonksiyonları
  • Diğer sistemik komplikasyonlar: Uveit, episklerit, ağızda nükseden aftöz ülserler eritema nodosum ve ciltte metastatik lezyonlardır.
  • Baryumlu kontrast madde verilerek çekilen ince bağırsak pasaj grafilerinde, özellikle bunun en gelişmiş şekli olan enteroklizis tekniğinde, proliferatif ve destrüktif değişiklikler, hastalığın teşhisi, tutulan bağırsak bölümünün genişliği ve hastalığın şiddeti hakkında bilgi verir. İki tip ülserler tespit edilir: 1) Aftöz ülserler: en erken Crohn hastalığı bulgusudur. 2) Longitudinal ve transvers baryum çizgileri alarak tespit edilen longitudinal ve transvers fissürler. Bu fissürler arasında ödemli mukoza bağırsağa cobblestone (kaldırım taşı) görünümünü verir.

Kolonoskopi, Crohn kolitinde, hastalığın yerleştiği bölgeleri hastalığın şiddetini tayin etmekte vazgeçilmez teşhis vasıtasıdır. 

Crohn hastalığının ilk tedavisi konservatif tedavidir.

Crohn hastalığı için standart ilaçlar steroidler, amino-salicylicylat’lar immunosupressif’ler ve antibiyotiklerdir.

Cerrahi Tedavi:

Acil Endikasyonlar:

Batın içine serbest perforasyon:

İntra peritoneal ve Retroperitoneal Apse:

Toksik Kolit ve Megakolon:

Masif Kanama:

Elektif Endikasyonlar:

İnternal fistüller: Rektovaginal fistül haricinde, gerçekte internal fistüller, Crohn hastalığı için patognomonikdir ve ülseratif kolitten ayırt edilmesini sağlar. Entero-vaginal/vezikal fistül: Crohn’lu ileum veya kolonun rezeksiyonu vagina veya mesane fistülünün kapatılmasından ibarettir.

Eksternal fistül: Hasta bağırsak segmenti ile fistül yolunun çıkarılır.

Multipl striktürlerde  “Striktüraplasti” yapılır.

Crohn hastalığı kronik bir hastalıktır. Cerrahi işlemler palyatifdir. Küratif değildir.