Polip mukoza epitelinden kaynaklanan proliferatif veya neoplastik lezyonlar olarak tanımlan maktadır. Hiper plastik polipler ise en sık (%80-90) olarak rastlanmaktadır.
Hiperplastik poliplerin malign dönüşün riski 14 mm’den büyük olanlarda yüzde 0.3-7.1 olarak verilmektedir.
Tek bir polip in olması polipektomi ile hem tanı hem tedavi olanağı sağlaya bilir.
Çapı15 mmden büyük olanlarda malignite riski olması nedeni ile çevre mukozası ile total polipektomi ile çıkartılmalıdır.
Maligniteye dönüşen mide poliplerin yaklaşık yüzde 10-20 srini oluşturmaktadır. Adenomların malignite riski polip in boyutu ile ilişkilidir.
H.pylori infeksiyonu ile mide kanseri arasındaki ilişki yapılan çalışmalar ile gösterilmiştir.
Mide displazisi çoğunlukla atrofik gastrit zemininden gelişir.
Hafif displazi yüzde 60-70’i zaman içerisinde kendiliğinden geriler, yüzde 20-30’unda aynen kalır ve yüzde 10-20’sinde progresyon gösterir çok nadir de kansere dönüşebilir.
Orta dereceli displazi yüzde 20-40 oranında ilerleyip karsinoma dönüşebilir.
Şidetli displazi yüzde 30-40 ında gerileme, yüzde 20-80 iprogresyon ve mide kanser dönüşmesi görülür. Displazinin yakın çevresinde (yüzde 40-100) oranında erken kanser bulunur.
Mide mukuzası epitelin barsak tipi kolumnar epitelyum ile yer değiştirmektedir.
Mide mukozasının mikroskopik inflamasiyonudur.
Ana hatları ile bu sınıflamaya göre gastritler;
1.Gastritler;
2.Gastropatiler;
Kronik non spesifik gastrit;
Genelde sessiz bazen halsizlik ve anemi gibi silik semptomlara kadar değişken klinik tablo görülebilir.
İnfeksiöz gastritler;
Virütik gastrit, bakteriel gastrit, candida gastritler görülebilir.
Granulomatöz gastrit
Cron hastalığı sindirim sistemin herhangi bir yerinde görülebilir.
Reaktif gastropatiler
İnflamasyon hücrelerin yetersizlğinden bu lezyonlar reaktif gastropati olarak adlandırılmaktadır. Erozyon ve akut ülserlerin 1-2 mmve iyi sınırlı kanamalı lezyonlardır.
Hipertrofik gastropatiler;
Menetrier gastropati
Biopside midenin tam kat mukozası alınmalıdır (aksi halde yanlış teşhise neden olabilir). Malignite riski yüzde 15 olarak verilmektedir. Kesin tedavisi yoktur, H.P eradikasyonu, H2 reseptör blokatörleri, PPİ, antikolinerjik ve antihistaminik verilebilir.
Bezoar; mide veya incebarsaklarda bulunan özellikle, sindirilemeyen gıdaların yabancı cisimlerin ya da bazı ilaçların alınması sonucu oluşan yabancı cisimlerdir.
– Fitobezoarlar; yüzde 80 ile en sık görülür, 50-60 yaş grubu ve erkeklerde daha sık görülmektedir. Midede fitobezoar oluşturan yiyecekler arasında en sık trabzon hurmasıdır neden olarak gösterilmektedir. Bunun dışında sindirilmiş meyve lifleri ve çekirdekleri özellikle posalı meyvelerin alınması ile oluşur.
– Trikobezoarlar; 20 yaş ve altında sıklıkla psikiyatri hastası olan genç kızlarda görülür. İnsan saçı olduğu kadar,yenilen battaniye ve halıların tüyleri (tikofaji)’de neden olarak gösterilmektedir.
Volvulus midenin kendi üzerine anormal rotasyonu olarak tanımlanabilir.